"Aydın mısın?" Müjdat Gezen Sahnesi'nde

[man_jaxx]

Aydın mısın?” yeniden İstanbul’da!

18 Şubat 2008 Pazartesi ve 10 Mart 2008 Pazartesi (20:30)
Müjdat Gezen Tiyatrosu (Kadıköy)

AYDIN MISIN?(Yalanla 2 Perdelik Yüzleşme)

Edebiyatımızın ustaları; Nâzım Hikmet, Sabahattin Ali, Orhan Kemal, Halikarnas Balıkçısı, Attilâ İlhan ve Rıfat Ilgaz ilk kez sahnede buluşuyor ve “Aydın kime denir?” sorusunu kendi yaşadıklarını anlatarak yanıtlıyor!..

“AYDIN MISIN?” diye sormak…
Evet, en doğrusu, işe bu soruyla başlamaktı…
Goethe, yazdığı bir mektubuna, “İnsanı kendi haline bıraksalar, ona ne çok şey bırakmış olurlar.” diyor.
Madem, TİYATRO BİRİLERİ, kendi halinde bir tiyatro grubu olarak doğdu; ona çok şey bırakanları böyle bir oyunla selamlamak istedi.
Rıfat Ilgaz ustanın, o eşsiz güzellikteki “Aydın mısın?” şiirinden yola çıkarak, “aydın” kavramını sorgulamak istedi önce. Birilerinin çıkıp da, kendilerini “aydınlar” olarak adlandırıp basın toplantıları düzenlediği ve diğerlerinin de en çok bu “aydın” adı üzerinde durup eleştirdiği bu günlerde kimin, neye göre aydın olduğunu sorgulamak gerekiyordu.
Bunu yaparken, edebiyatımızın ustalarını sahnede buluşturdu.
Nâzım Hikmet, Sabahattin Ali, Rıfat Ilgaz, Orhan Kemal ve Halikarnas Balıkçısı tiyatro sahnesine çıkıp, kendi yaşadıklarını anlatarak, yanıt aradılar “Aydın kime denir?” sorusuna… Kalemlerini aydınlığa tutarak yol gösterdiler izleyenlere…
“Yollar kesilmiş alanlar sarılmış / Tel örgüler çevirmiş yöreni / Fırıl fırıl alıcı kuşlar tepende / Benden geçti mi demek istiyorsun / Aç iki kolunu iki yanına / Korkuluk ol” diye sonlanıyordu “Aydın mısın?”… Cehaletin her türlüsüne karşı, hiç değilse korkuluk olmanın zorunluluğunu bu oyun ile anlatmak istediler.
Birileri’nin hazırladığı bu oyunun müziklerinde; sayın Edip Akbayram, İlkay Akkaya, Zülfü Livaneli, Sevingül Bahadır ve Serhat Akyol da değerli katkılarını esirgemediler.
“Aydın mısın?” oyununu Tiyatro Birileri’nden Barbaros Uzunöner ve Utku Erişik, birlikte yazdılar, oynadılar ve yönettiler. “Açık biçim”li bir tiyatro tekniğiyle sahnelenen bu oyun, her şeyden önce binlerce yıllık kültürel birikimi ile tüm dünyanın gözdesi bu coğrafyada olup bitenlere Tiyatro Birileri’nin getirdiği genç bakış açısını görmek için izlenmeye değer…
“AYDIN MISIN?”, kendimizi inandırdığımız bazı yalanlarımızla 2 perdelik bir yüzleşme…

Oyun İçin Ne Dediler?
İki çift kanat sesi… Sahneyi dolduran, edebiyattaki ustalarımızı yeniden doğuran, besleyen, yaşatan iki genç çırpınış… Ve Rıfat Ilgaz’ın o bilge sorusu: “Aydın mısın?”… Aydınlığın gökyüzünde masmavi düşlerimizin oyunu bu, kimsenin bozamayacağı! (SUNAY AKIN)
Yıllar öncesinin “Balina Aydın”ından başlayıp, Sabahattin Ali, Nâzım Hikmet, Orhan Kemal, Halikarnas Balıkçısı, Attilâ İlhan ve Rıfat Ilgaz gibi artık “cennette” bulunan yazarlarımıza uzanan sihirli bir yolculuk bu... Arada Andersen masallarından bildiğimiz o donarak ölen “Kibritçi Kız”la ilgili skeç o kadar başarılı oynanıyor ki, izleyici zamanın döndüğü o dakikalarda nefesini tutuyor. (BEDRİ BAYKAM)
Bu gençler, “aydınlık aşkına” bir araya gelmişler; o özlediğimiz umut dolu gülümseyişi yaşatıyorlar bize… (METİN ÜSTÜNDAĞ)